Hani derler ya “Bir dil bir insan, iki dil iki insan”, peki nasıl öğreneceğiz ikinci bir dili? Dil öğrenmek uzun vadeli ve asla bitmeyecek bir serüven. Dünya üzerindeki hiçbir insan anadilini dahi tam olarak öğrenip “kendi dilimi öğrendim biliyorum artık” diyemezken yabancı bir dil için “öğrendim” demek ne yazık ki zor. Çoğu insan, birden fazla yabancı dil öğrenmenin çok zor olduğunu düşünür ancak sistemli bir çalışma ve bazı konulara dikkat ederek birkaç ay içerisinde derdinizi anlatacak kadar öğrenebilirsiniz. Tabii ki bunu başarabilmek sizde bitiyor, öncelikle çok istemeniz ve biraz çaba sarfetmeniz gerekiyor. İngilizce öğrenme sürecinde size faydalı olabileceğini düşündüğümüz bazı ipuçlarını sizler için toparladık:
- İyi bir yabancı dil kursu bulun:
Öncelikle herkes tarafından bilinen, referansları iyi olan, Milli Eğitim Bakanlığı onaylı, Avrupa Dil Standartlarında eğitim veren, sertifikası her yerde geçerli olan, ücretsiz aktiviteleri olan, öğretmenlerine her an ulaşabileceğiniz ve eğitim garantisi verebilen bir dil kursu bulun. İyi bir dil kursu, sizin İngilizce öğrenme sürecinizdeki en iyi destekçiniz olacaktır. Amerikan Kültür Dil Kursları yukarıdakilerin hepsine sahip olan, Türkiye ve Dünyanın en yaygın dil kursu zinciridir.
- İngilizce öğrenmeye zaman ayırın:
İngilizce öğrenmek için zaman ve çaba harcamnız şarttır. Sadece kursa giderek istediğiniz İngilizceyi tam olarak öğrenemeyebilirsiniz. Yabancı dil nankördür derler ya, gerçekten İngilizcenizi kullanmadığınız zaman unutursunuz, o yüzden bu konuya zaman ayırmalı ve sistemli bir şeklide çaba sarfetmelisiniz.
- Teknolojiyi iyi kullanın:
Teknolojiyi ve sosyal medyayı iyi kullanın. Örneğin Amerikan Kültür Antalya’nın, Instagram’daki “A word a day”, “Did you know?”, “Fill in the blanks”, “Quote of the day” gibi iletilerini takip edin, cep telefonunuza indirebileceğiniz sözcük uygulamalarını kullanmaya çalışın. Mümkün olduğunca cümle veya paragraf çevirisi yapan web sitelerinden uzak durun.
- Film ve dizileri altyazılı olarak izleyin:
Film ve dizileri altyazılı olarak izlemek, duyduğunuz Türkçe kelimelerin karşılıklarını ve telaffuzlarını o anda duymanızı sağlar ve farkında olmadan o kelimeleri öğrenmeye başlarsınız. Seslendirmenin İngilizce, altyazının Türkçe olmasına dikkat edin, yoksa Türkçe seslendirme çok kolay gelecek ve altyazıya bakmayacaksınız.
- İngilizce şarkı sözlerini anlamaya çalışın:
Dinlediğiniz yabancı şarkıların sözlerini anlamaya çalışın. Rap veya metal gibi müziklerinin sözlerini anlamanızı beklemiyoruz ancak birçok yabancı slow parçanın sözlerini şarkının ismini ve “lyrics” yazarak Google dan bulabilirsiniz. Bu kelimeleri dinlerken ve söylerken hem dinleme hem de telaffuz yeteneğiniz gelişecektir.
- Çeviri yapmayı küçümsemeyin:
Mümkün olduğunda İngilizce web sitelerini gezmeye çalışın, hatta okuduğunuz birçok gazete, makale veya bir paragraf bile olsa tercüme etmeye çalışın. Fırsat buldukça İngilizce gazeteler veya dergileri okumaya çalışın. Çeviri yapmayı küçümsemeyin ve gramer anlamında size çok katkısı olacağını unutmayın.
- Cesur olun, gramere takılmayın:
Gramer bu işin sadece bir kısmı. Tabii ki gramer bilgisi önemli ama İngilizceyi dinleyerek, okuyarak, kullanarak ama cesaretle kullanarak ve yaşayarak öğrenmeye çalışın. Unutmayın kimse sizden BBC spikeri gibi İngilizce konuşmanızı beklemiyor, konuştukça zaten öğrenmek bir zevk haline gelecek ve İngilizcenizin gelişiminin farkında bile olmayacaksınız.
- Çalışma kartları hazırayın:
Özellikle kelime haznenizi geliştirmek için ufak kartların bir yüzüne kelimenin Türkçesini, diğer yüzüne İngilizcesini yazarak çalışma kartları hazırlayın. Seyahatte, arabada, tatilde ve boş zamanlarınızda tekrar tekrar bu kelimeleri öğrenmeye zaman ayırın. Öğrendiğinizden emin olduğunuz kelimleri ayırarak yeni kelimeler ekleyin. 500 temel kelimeye ulaştığınızda zaten kendinizi ifade edecek kadar kelime bilginiz var demektir.
- Eğer mümkünse İngilizcenizi kullanabileceğiniz bir işiniz olsun:
İşinizde İngilizceyi kullanabilmenin sizin için en büyük fırsatlardan birisi olduğunu unutmayın, hele bir de yurtdışı seyahat imkanının varsa sakın bu bulunmaz fırsatı kaçırmayın. İngilizceyi zorda kalarak öğrenmek en iyi ve verimli öğrenme yoludur, o yüzden kendinizi zorlamak çok daha hızlı öğrenmenize destek olacaktır.
- Pratik, pratik, pratik:
Pratik bu işin en önemli kısmı. Arabada, serviste, öğle aralarında, tatilde, boş zamanlarınızda, her yerde pratik yapmaya çalışın ve kesinlikle ama kesinlike ara vermeyin. Türkiye’de bile tatile gitseniz turistlerle iletişim kurmaya çalışmak, işyerinizde İngilizce yazışmalar yapmak, yurt dışında tatile giderken bir tur firması ile gitmek yerine kendi organizasyonunuzu yapmak, yabancı arkadaşlar edinmek, İngilizce televizyon kanalları, filmler ve diziler izlemek pratik yapmanın en kolay yoludur. Evde bir iş yaparken, televizyonda İngilizce kanalların açık olması bile farkında olmadan oraya dikkat yöneltmenizi sağlayacak ve kelime bilginizi geliştirmenize faydalı olacaktır.