Küreselleşen dünya ile birlikte toplumsal ve sosyal yaşamda iletişimin hızı gün geçtikçe gelişmektedir. Bu süreçte hiç kuşkusuz tüm uluslar tarafından kullanılan ortak dilin yani İngilizcenin de konuşulduğu coğrafyalar hemen hemen yok denecek kadar azalmakta ve İngilizceye verilen önem ona duyulan ihtiyaçla paralel bir biçimde artmaktadır. Bu sebeple tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de bu alanda eğitim veren kuruluşların sayısında ciddi bir artış gözlenmektedir. Ancak eğitim veren kurumların sayısındaki bu artış eğitim almak isteyen kişilerin kafasında soru işaretleri oluşturmakta ve maalesef ki birçok kuruluş öğretim metotları hakkında çok az bilgiyle bu yola koyulmaktadır. Bundan dolayı İngilizce eğitimi almak isteyen birçok kişinin bu serüveni hüsranla sonuçlanmaktadır. Peki bu durumda İngilizce eğitimi almak isteyen kişilerin dikkat etmesi gereken hususlar nelerdir?
Öncelikle her yabancı dilde olduğu gibi İngilizce eğitimi almak isteyen kişilerin bu eğitimi neden almak istediğini belirlemesi gerekir. Bu noktada dili öğrenme amacının bilinmesi, dilin kendisini öğrenmek kadar önemlidir. Çünkü bir amaca hizmet etmeksizin yapılan her şey gibi, dil öğrenimi de sizin bir ihtiyacınızı karşılamadığı müddetçe vakit kaybı olacaktır. Bu sebeple öncelikle amaçlarınızın belirli olması ve bu dili neden öğrenmek istediğinizi bilmek size dil öğrenimi boyunca moral ve motivasyon sağlayacak, tabiri caizse sizi “gaza getirecektir.” Bu sayede öğrenilen dilin en karmaşık bulduğunuz noktalarında bile, vazgeçmemeniz gereken yegane amaç size bu yolda her zaman arkadaşlık etmiş olacaktır. İster eğitim amaçlı, ister işiniz ile ya da seyahatleriniz ile alakalı olsun, amacınız sizi hedefinize giden yolda daima takip edecek ve sizin bu sürecin sonunda çektiğiniz sıkıntıların haklı gururunu yaşamanızı sağlayacaktır.
Diğer yandan kendi öğrenme şeklinizi belirlemeniz ve buna yönelik çalışmalar yapmanız da amacınız kadar önemlidir. Her bilim dalında olduğu gibi eğitim bilimlerinde de son zamanlarda yapılan araştırmalar kişilerin tek bir zekaya sahip olmadığını, aksine birçok farklı zeka yapısının mevcut olduğunu ve her bireyin öğrenme sürecinde, bireye uygun zeka yapısına yönelik eğitim verilmesinin bireyin amaçlarına ulaşmasında başarısını arttırdığını kanıtlamıştır. Bu sebeple dil öğrenimi konusunda sizlere farklı zeka türlerinde eğitim verebilen bir kurumu tercih etmenizi tavsiye ederim. Özellikle dil eğitimi konusunda bu duruma hassasiyetle eğilen bir yerde İngilizce eğitimi almanız sizin kendi öğrenme metotlarınızı keşfetmeniz açısından oldukça fayda sağlayacaktır. Bu sayede yalnızca dil eğitimi alanında değil bir çok alanda kendi öğrenme sürecinizi izleme ve kendi zihninizi aktif bir şekilde kullanma şansını yakalamış olursunuz.
Çoklu zeka türlerine ilave olarak özellikle dil eğitimde çok yönlü bir metodun benimsenmiş olması oldukça önemlidir. Yazımın girişinde değindiğim bu metotlar dil eğitimini “öğretmen anlatır, öğrenci dinler” mantıksızlığından çıkartarak, öğrenme sürecine öğrenciyi de dahil etmekte ve öğrencilerin dili aktif bir şekilde kullanmasına olanak sağlamaktadır. Bu açıdan verilen eğitim içerisinde dili gramer kuralları çerçevesinde kullanmayı öğrenmek kadar; yazıda, dinlemede, etkili ve yaratıcı konuşmada da kullanmayı öğrenmek ve aktif bir şekilde kullanmak alacağınız eğitimin sağlamlığı açısından mühimdir.
Sonuç olarak yukarıda belirttiğim bu kriterleri göz önünde bulundurmanız ve sizlere bahsettiğim bu kriterleri bir arada bulacağınız bir yerde eğitim almanız, sizin bu süreci başarılı bir şekilde tamamlamanızı sağlayacaktır. Özellikle öğrenilen dili aktif bir şekilde konuşmak bu sürecin “olmazsa olmazı” diye tanımlayabileceğim bir öneme sahiptir. Çünkü her canlı varlık gibi dil de yaşayan bir varlıktır ve maalesef “nankör” olduğu noktalar da vardır. Siz ona büyük bir titizlikle ve önemle yaklaşmazsanız o da sizi unutur. Hepinize bu süreçte başarılar dilerim.
Atılgan Şahin Ulaşan